Son yıllarda glutensiz diyetler oldukça yaygınlaştı. Ünlülerin, tanınmış kamu figürlerinin ve pazarlama sektörünün bir araya gelmesiyle birçok kişi glutensiz diyetin;
Ancak “GÖRÜŞ VE KANITI AYIRMAK BİZE DÜŞÜYOR”.
Maalesef geçmişte tereyağı ve yumurta zararlı deyip yıllarca insanlara margarin yedirerek kalp hastası yapanlar şimdi de 2. beynimiz bağırsakları hedef alıyor. Sürekli yeni isimlerle bir besini tamamen çıkaran ve tek düze beslenmeye yönelten bu diyetlerin gelecekte sağlığımıza nasıl zararlar verebileceğini kestirmek çok da zor değil.
Çölyak hastaları için glutensiz diyet hayat kurtarıcıdır ve yaşam boyu gereklidir. Ancak çölyak ya da gluten tüketimiyle tetiklenen rahatsızlığı olmayanlarda gluteni beslenmeden tamamen çıkarmak doğru değildir. 2014 CDC raporu, glutensiz diyet uygulayanların %72'sinin ne gluten duyarlılığı ne de çölyak hastalığı olduğunu göstermiş; bu oran 2009'da %44’tü.
Hadi biraz da glutensiz beslenmenin zararlarından bahsedelim
Çölyak hastalığında dahi kişinin gluteni ne kadar tolere ettiği tedavi sürecinde değerlendirilir. Çünkü gluteni tamamen çıkarmak özellikle tam tahıllardaki vitamin, mineraller ve posanın yetersizliğine sebep olur. Kaldı ki söz konusu posa-vitamin ve mineraller kolesterol düşürücü, kan şekerini dengeleyici, kalp damar ve diyabet hastalarından koruyucu özellik taşır.
Son çalışmalar glutensiz beslenme mecburiyeti olmadığı halde glutensiz diyet uygulayan kişilerde kilo alımı, hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, tip 2 diyabet riskinin arttığını ve vücutlarında ağır metal birikimin daha fazla olduğunu göstermektedir.
Genel olarak işlenmiş glutensiz besinler yüksek sodyum, şeker ve yağ içerir. Hatta bu ürünler omega 6 açısından zengin olduğundan hastalıkların temelindeki inflamasyonu artırır. Ayrıca glisemik yükleri de fazladır. Sonuçta “GLUTENSİZ BİR ETİKET O YİYECEĞİ MUTLAK SURETTE SAĞLIKLI YAPMAZ”.
Peki kişi glutene karşı hassasiyeti olduğunu düşünüyorsa ne yapmalı?
Hassasiyet durumunda;
Eğer gluten hassasiyeti varsa uzman bir diyetisyen tarafından kontrollü şekilde gluten azaltılır. “Geçici süre uygulanıp daha sonra kontrollü bir şekilde esnetilen eliminasyon diyet modelleri” uygulanır. Kişilerin vitamin ve mineral durumu değerlendirilip gerektiğinde gıda takviyesi alması da sağlanır.
Acaba zayıflamak için glutensiz beslenen kişilerin ne kadarı vitamin-mineral yetersizlik durumlarına baktırıyor? Bu da önemle üzerinde durulması gereken başka bir konu.
Sonuç olarak;
Glutene karşı hassasiyeti olmayan kişilerde glutensiz beslenme kesinlikle zararlıdır ve bu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. SAĞLIKLI BESLENMEK GLUTENSİZ BESLENMEK DEĞİLDİR. YETERLİ VE DENGELİ ÖLÇÜDE BESİN ÇEŞİTLİLİĞİNİN SAĞLANMASIDIR.
Özellikle zayıflama diyetlerinde glutenden ziyade işlenmiş ve paketli gıdaları azaltmaya odaklanmak daha sağlıklı ve akılcı bir yoldur. Aksi taktirde vitamin-mineral ve posa açısından eksik bir beslenme sağlık sorunlarını da beraberinde getirir.